DİYANET İŞLERİMİZ...

Hayatımıza dokunan ve yol gösteren Diyanet İşleri Başkanlığımız diyor ki; Misyonumuz ve Temel politikamız; teknoloji ve bilimsel metotları kullanmak, Toplumun dinî, manevi ve ahlaki değerlerini canlı tutmak amacıyla İslâm dininin temel kaynaklarına dayalı sahih ve güncel bilgi ile toplumu din konusunda aydınlatmak, inanç, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek ve ibadet yerlerini yönetmektir.
Vizyonumuz ise; İslam Dini ile ilgili evrensel düzeyde güvenilen ve referans alınan bir kurum olmaktır.
İslâm dünyasında hizmetleriyle örnek bir misyon üstlenmiş olan Diyanet İşleri Başkanlığı, ülkemizin en köklü kurumlarından biridir. Başkanlığımız; yürüttüğü hizmetlerde İslâm’ın iki temel kaynağı olan Kur’an ve Sünneti esas almış, aynı zamanda Müslümanların on beş asırlık tecrübesini, ahlâk ve medeniyet anlayışını, günün gelişen ve değişen şartları çerçevesinde şekillenen ihtiyaç ve beklentileri göz ardı etmeyen bir yaklaşım benimsemiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı, hayatın her alanını dikkate alan ve tüm insanlığı muhatap kabul eden bir çalışma stratejisine sahiptir. 
Bizler Diyanet İşleri Başkanlığı’nı özenle takip ediyor, etkili olmasını bekliyor ve buradan sesleniyoruz…
KİLİTLERİ AÇALIM…
Yüce Allah (cc), Muhammed süresi/24’de diyor ki: “Kur’an’ı okuyup anlamazlar mı? Yoksa kalplerinin üzerinde kilitleri mi var?”
İşte bu kilitleri açmak ve Kuran’ı anlatmak ve İslamiyet’in nurlu Yoluna sevk etmek Diyanet İşlerimizin görevlerinin başında gelmektedir. İlk emri “OKU” olan Dinimizin okutulmaya ihtiyacı, hayati önemdedir. Hayatı boyunca Fatiha’yı okuyan birinin bunun mealini bilerek ve hissederek okumasının zamanı gelmiştir. Dünyanın birbiriyle sesli ve görüntülü konuştuğu bir çağda, Camilerimizde okunan bütün duaların Türkçe mealini, önümüzde açılan Dijital Perdede anında okunmasını sağlamak günümüzün hem kolay ve hem de çok geç kalmış bir uygulamasıdır. Diyanet İşlerimizin; Teknolojiyi en üst seviyede kullanarak “Oku ve Anla” emrine, hizmetini beklemekteyiz. Kuran’ı anlayan ve hisseden bir toplumun, bütün dünyaya; Barış, Huzur, Zenginlik ve Yardımlaşmada Liderlik yapacağına gönülden inanıyorum. 
Ülkemizde gücü tartışılmaz olan Diyanet Teşkilatımızın, artık “Kilitleri Açmasının zamanı gelmiştir.”
YARDIM TOPLAMADA 
TAŞ DEVRİ BİTMELİDİR
Diyanet İşleri Başkanlığı, bulunduğumuz çağda; Destek isteme ve Yardım toplama usulünü tamamen değiştirmeli ve/veya değiştirtmelidir. Tarihi, iyilik ve yardımseverlikle dolu olan Yüce Milletimize; Camilerin önünde, “KARTON KUTU” ile yardım toplamak yakışmamaktadır. Muasır medeniyetin önüne geçmeyi hedeflediğimiz bu çağda, böylesine üçüncü dünya ülke görüntüsü içimizi acıtmaktadır. Bu durum Cami cemaatimizin inanılmaz hoşgörüsünün gölgesinde bu günlere gelmiştir. Hepimiz bilmekteyiz ki; güven vermeyen hiçbir talep, tam olarak sonuç alamaz. Müftülüklerimiz her Cuma; yardım istemek ve toplamak için konu başlığı ve sebep üretme yeri olmamalıdır. Bu yanlış, temelden düzeltilmelidir. Açıktan toplananlar ise sonucunda  kapalı kalmamalıdır.. 
İnfak Allah’ın emri olduğuna göre; Diyanet İşlerimiz, 150 bin personeli ile her hafta sadece 5 TL. toplayarak her yıl bir Cami, bir Okul veya önemli bir eseri ülkemize hizmet olarak sunmayı neden düşünmemiştir ve de, daha önemlisi  yardımlaşma ruhuna rol model olmamışlardır..?
30 yıldan beri Ülkemizde ATM cihazlarını kullanmaktayız. 
Bütün camilerimizde ve yardım toplama merkezlerimizde aynı sistemle merkeze bağlı ve hem devletimizin ve hem de halkımızın tamamının denetimine açık, şeffaf ve çağa uygun bir sistem mutlaka kurulmalıdır. 
Bundan 15 yıl kadar önce, Ankara’da bir teknoloji merkezini ziyaretimde böyle bir cihazın imal edildiğini gördüm. Merak edip incelediğimde; ATM cihazına benzeyen bu “YARDIM TOPLAMA CİHAZI” çok hoşuma gitmişti. Cihazın uzaktan bile herkesin rahatlıkla görebileceği bir ekranı vardı. Tedavüldeki bütün paraları kabul ediyor ve makbuz veriyordu. Ekranda ise; o gün o camide toplanan bütün paralar, o gün o şehirde toplanan bütün paralar, o gün ülkenin bütün camilerinde toplanan bütün meblağ yazabiliyordu. 
Diyanet işleri Başkanlığı her an böyle bir sisteme geçecek inancıyla bekledim. Karton kutu ile para toplamak 5. Dünya ülkesinde bile artık yoktur. Bizde de olmamalıdır.
Bu çağda; Ülkemizdeki 86 bin Camideki “KARTON KUTU” ile para toplama uygulamasının takdirini sizlere bırakıyorum.
Ayrıca; Toplanan yardımların nasıl kullanıldığının açıkca ilan edilmesi ve halkımız tarafında kolayca takip edilmesi gerekmektedir. Bu hem dinimizin, hem hukukun ve hem de aklın gereğidir. 
Denetime açık olan yardımların hepimizi gönülden teşvik edeceğini düşündüğümüzde; Yardımseverlik konusunda dünya lideri olan halkımızın  neler yapabileceğini varın siz hesaplayın. 
Hepimizi rencide eden bir diğer konu da; Dilencilerin rahatsız eden ve duygu sömürüsünde sınır tanımayan görüntüleridir. Mültecilere Elli Milyar Dolar yardım yapabilen ve tüm dünyaya insanlık dersi veren Türkiye Cumhuriyeti Devleti için; Cami önündeki dilencileri ikna edecek ve bu acıklı görüntüleri bitirecek bir iradeye sahip olduğuna inanıyorum.  
Ayrıca Camilerimize; “Kapakları Parmak iziyle açılıp kapanan ayakkabı dolaplarının” konulması, çok kolaydır ve modern bir görüntü verecektir.
Diyanet İşlerimiz teknolojiyi en üst seviyeden halkımızın hizmetine sunabilmelidir. 
Dinimizde; İşini en iyi yapmak ibadet olduğuna göre…
Devasa kadrosu ve güçlü bütçesi ile çoğu Bakanlıklarımızın önünde olan Diyanet İşlerimizin ufkunu ve etkisini görmek hepimizin hakkıdır ve ihtiyacıdır.
Gelecek sayıda buluşuncaya kadar esenlikler diliyorum…

17.09.2019

• 
• 
•