YAVUZ KAYA                                                              ykaya@yanki.com.trYAVUZ KAYA ykaya@yanki.com.tr


BASIN HAYATINDA 37. YIL

   Atatürk diyor ki; Basın milletin ortak sesidir. Başlı başına bir kuvvet, bir okul, bir öncüdür. Yankı, 37. yılına adım atmış bulunuyor.

   Türk basın hayatında, siyasi ve güncel içerikli yayın olarak, Cumhuriyetimiz’in kuruluşundan günümüze kadar olan zaman içerisinde, ülke ekonomisinin zaman zaman içine düştüğü çalkantılı ve sancılı dönemlerine rağmen, üstlenmiş olduğu misyonu en iyi şekilde yerine getirme çabası içerisinde olan Yankı Dergisi, bugün de yayınlarını büyük bir özveri, inanç ve hizmet arzusu ile yürütme gayreti içerisindedir.

   Yankı çatısı altında görev almış ve/veya katkı vermiş olan başta; üstad Mehmet Ali Kışlalı, merhum Prof.Dr.Ahmet Taner Kışlalı, Prof.Dr.Yalçın Küçük, Taha Akyol, Hıncal Uluç, İlhan Çevik, Erol Dallı, Prof.Dr.Türker Alkan, Altemur Kılıç, Ergun Hiçyılmaz, Mehmet Tezkan, Burhan Ayeri, Fatih Böhürler, Nihat Subaşı, Prof.Dr. Emre Kongar, Ertuğrul Özkök, Nazlı Ilıcak, Avni Özgürel, Kurthan Fişek, Fikret Bila, Hikmet Bila, Ömer Tarkan, Vecdi Seviğ, Serhat Hürkan, İlhan Evliyaoğlu, Vedat Uras, Beşir Hamitoğulları, Can Dündar, Mehmet Y. Yılmaz, Zülfikar Doğan, Yaşar Güngör, Ferruh Sezgin, Yılmaz Ateş, Şefik Kahramankaptan, Prof.Dr. Hüseyin Pazarcı, Önder Şenyapılı, Yasemin Taşkın ve ismini hatırlayamadığım için affına sığınmak istediğim diğer dost ve büyüklerimizi buradan kutluyor ve saygı ile selamlıyorum.

   Ayrıca son dönemde bizimle beraber olmuş ve devam etmekte olan, Prof. Dr. Anıl Çeçen, Prof.Dr. Yalçın Küçük, Prof. Dr. Ş.Şule Erçetin, Prof. Dr. Sacit Turanlı, Prof. Dr. Abidin Kumbasar, Prof. Dr. Fikret Türkmen, Yıldırım Akbulut, Bedrettin Dalan, Korg. Hasan Kundakçı, Korg. Suat İlhan, Tuğg. Metin Özdeğirmenci, Op. Dr. Turhan Çömez, Prof. Dr. Haluk Koç, Şükrü Elekdağ, Mehmet Şandır, Mehmet Ekici, Saffet Arıkan Bedük, Nevzat Ercan, İrfan Demiralp, Nail Çelebi, Levon Panos Dabağyan, İrfan Bayar ve Doç.Dr.Mehmet S. Erol’a ve ayrıca karşılıksız katkı ve teveccühlerinden dolayı, tüm dost ve okurlarımıza minnet ve şükranlarımı arz ediyorum.

   GAZETECİLİK YAPMAK…

   Pek az meslekte sorunlar herkesin ilgisini çeker. Günlerce yayınlar takip edilir. Belki de gazetecilik mesleğini diğer mesleklerden ayıran temel özellik budur. Çünkü işin doğru yapılamayışı hepimizin hayatına etki eder. Buna bir de maddi imkan(sızlık)lar girerse işin rengi daha farklı olur.

   Meslek ilkeleri vb. kavramlar günümüzde sadece yayınların künye kısmında yazılı olarak durur. Ama şartları yerine getirmenin gerekliliği ise hiçbir zaman konuşulmaz, tartışılmaz. Belirtilen özgürlükler gazeteciye verilmediği için, özgürlüklerin işlenirliliği sürekli tartışılır. Bu da, medyanın güvenirliğinin sorgulanmasını getirir.

   Ülkemizde gazetecilik öyle bir noktaya geldi ki artık mesleğin doğruluğu veya güvenirliliğinden ziyade, holdinglerin bu bağlamdaki menfaatleri konuşulur oldu. İstanbul merkezli medyanın meslek ilkeleri ve verdiği özgürlük, bağlı bulunduğu holdingin çizgisine, ihale takipçiliğine kaydı. Vergi borcu olan medya patronun açığını çıkaran patron gazetesine cevap, onun da bir açığını çıkararak veriliyor. Buna bir anlam ve tanım aramaktan ziyade söylenecek söz “Patronların Gölgesinde Yaşasın Medya Özgürlüğü”den başka bir şey değildir.

   ‘Gazeteci, mesleğini, basın özgürlüğünü, halkın doğru haber alma, bilgi edinme hakkı adına dürüst biçimde kullanır, bu amaçla her türlü sansür ve oto sansürle mücadele etmeli, halkı bu yönde bilgilendirmelidir’ diyoruz.  Fakat, bahsettiğimiz şartları gazeteciye veriyor muyuz?  Hayır. Ulusal yayınlarımızın çoğunda sistem bu şekilde işliyor. Gazeteciliği gazetecilik gibi yapmak isteyenlere gelince de çok ağır koşullar içinde, eksiklikler ve imkan(sızlık)larla boğuşarak gazetecilik yapmaktan başka alternatif bırakılmıyor. Sistem, tekelleşmenin dışında bu işi yapmak isteyenler için de şartları güçleştiriyor.

   Türkiye’de medyanın bu derece erozyona uğradığı, yine toplumsal ahlakın medyanın ahlak kavramıyla hiçbir şekilde yan yana konulamadığı bir dönemde Yankı Dergisi, sahip olduğu sorumluluk bilinciyle ayakta kalmaya ve kamuoyuna doğru ve tarafsız bilgi verme görevine 37 yıldır devam ediyor. Başkent Ankara merkezli çıkan Yankı, imkanlar konusunda diğer ulusal medya kuruluşları ile kıyaslanmayacak konumdadır.

   Ancak olaya gazetecilik açısından baktığımızda, Yankı Dergisi’nin sahip olduğu sorumluluk bilinci, gazetecilik etik ve kurallara bağlılığı, toplumsal konulardaki hassasiyetinden dolayı birçok yayın organı ile hiçbir şekilde aynı kefeye konulamaz. Çünkü Yankı Dergisi;

   o Ülkesinin menfaatlerinin dışında yayın politikası izlemez,

   o Herhangi bir parti, holding, vakıf, cemaat ve benzeri gibi kurumlarla ilişkisi 37 yıldır olmadı.

   o Hiç kimseye minnet borcu olmadığı için de gazeteciliği gazetecilik gibi yapar,

   o Mesleki etiği, toplumsal etikle bir görüp, bu çizginin dışına çıkamaz.

   Kısacası Yankı Dergisi, ‘Basın Meslek İlkeleri’ni sadece sütununda yazmak için bulundurmaz. Nitekim işlediği konularda da bunu rahatlıkla görebiliriz.

   Dergimiz, sahip olduğu bu sorumluluk bilinciyle “Yeter! Ermeni Şantajı Bitsin” dosyasıyla, Ermeniler’in ve bu iftiralardan beslenen emperyalist işbirlikçilerinin yıllardır sürdürdüğü asılsız iddialarına cevap veriyor.

   Yine sömürgeleşme hareketlerinin çeşitlilik kazandığı günümüzde, küreselleşme yaftası altında bize dikte edilen ekonomi programlarına atıfta bulunduk ve “Küreselleşen Dünyada Ulusal Ekonomi” dosyasını hazırlayarak, bir bakıma ülkemizin kurtuluşu için yol gösterdik. Bunların yanında, “Toplumsal Barış Nasıl Olmalı”, “Milliyetçilik Yükseliyor mu?” ve benzer haberleri siz değerli okuyucularımızla paylaştık.

   Kısacası günümüzün zor şartlarında Yankı Dergisi 37 yıldır süren geleneğini hep aynı kararlılık ve azimle sürdürüyor. Yani gazetecilik yapıyor. Aslında zor olanı başarıyor. Evet şunu iddia ediyoruz; Türkiye’de Yankı Dergisi gazetecilikle özdeşleşti. Dileriz, herkes toplumsal konularda Yankı Dergisi ile aynı hassasiyeti paylaşır. 

   Gelecek sayıda buluşuncaya kadar esenlikler diliyorum.



05.04.2007

Parlametre
Serbest Kürsü

Anket

Türkiye'nin Dış Politikasını Olumlu Seyirde Güçlendirecek Ana Unsur Nedir ?
Yankı Dostluk Platformu
  • Facebook'ta Yankı Dergisi
  • Twitter'da Yankı Dergisi
  • Youtube'ta Yankı Dergisi