PROF.DR. KÜRŞAD ZORLU   kzorlu77@gmail.comPROF.DR. KÜRŞAD ZORLU kzorlu77@gmail.com


ÖZBEKİSTAN’DA MİRZİYOYEV DÖNEMİ VE REFORM HAMLESİ

Özbekistan’da kurucu Cumhurbaşkanı İslam Kerimov’un vefat etmesinin ardından 4 Aralık 2016’da yüzde 88,6 oyla ülkenin ikinci cumhurbaşkanı seçilen Şevket Mirziyoyev dışa açılma, kurumsallaşma ve yenileşme yönünde attığı adımlarla dikkat çekiyor. Öyle ki İngiliz menşeli yayın organı The Economist, bu ay tamamladığı araştırmada 2019’un en çok gelişme kaydeden ülkesi olarak Özbekistan’ı belirledi. 2017 yılında da Dünya Bankası’nın “Küresel Ekonomik Tahminler” (Global Economic Estimations) raporunda Özbekistan yıllık yüzde 7,8 büyüme oranı ile dünyanın en hızlı büyüyen 5 ekonomisinden biri olarak açıklanmıştı. Ve uzun süre sonra ilk kez Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü tarafından olumlu yönde kredi notu elde edildi. Belki de en önemlisi, Avrasya’nın en stratejik ülkelerinden biri olan Özbekistan’ın potansiyel gücü ile bölge siyasetinde etkisini artırması ve uluslararası ölçekteki kuruluşlarda “ben de varım” demesi.
Mirziyoyev dönemiyle birlikte dışa açık ve çok yönlü dış siyaset anlayışı ekonomik ve kültürel araçlarla desteklenerek ani kırılmaların da önüne geçilmek isteniyor. Mirziyoyev dış politikadaki ilkelerini şöyle açıklıyordu: “Diğer devletlerin içişlerine karışmamak, uyuşmazlıkları barışçıl ve siyasi yollarla çözmek, yakında ve uzakta olan tüm yabancı ülkelerle, kuruluşlarla etkin işbirliği sürdürmek.” Bu çerçevede Birleşmiş Milletler (BM) ile ilişkilerde de yeni bir döneme girildi. BM Koordinatörü Helena Fraser, “BM’nin yıllardır sunduğu tavsiyelerle ilgili birçok açılım görüyoruz. Dünya ülkeleri Mirziyoyev’in reform çalışmalarını destekliyor,” sözleriyle Özbekistan’ın yeni pozisyonunu anlatma konusunda ilerlemeler kaydettiğini vurgulamıştı.
SEÇİMLERDE TAM NOT
Şevket Mirziyoyev’in Cumhurbaşkanlığı döneminde önemli gelişmeler kaydedildi. İlk kez Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT)  Demokratik kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi’nin 316 üyeli misyonu ile yakın işbirliği yapıldı. Gerçekleşen son seçimlerde uluslararası gözlemcilerden tam not aldı. Bu kapsamda Mirziyoyev “Demokratik reformların yolu bizim için tek ve en doğru yoldur. Hergün araştırıyor ve yabancı ülkelerin en ileri uygulamalarını inceliyoruz.” diyerek ülkedeki yeni sürecin işaretlerini veriyor. Ocak ayı sonunda Ali Meclis Odalarının Ortak Toplantısından 2020 hedeflerini açıklayan Mirziyoyev Özbekistan’ı dünyaya entegre edebilecek bir dizi hedefi vatandaşlarıyla paylaştı. Mirziyoyev’in yeni dönemde temel yaklaşımı “Halk devlet organlarına değil, devlet organları halka hizmet etmelidir.”
GÜÇLENEN EKONOMİ-DİJİTAL GELİŞİM
Özbekistan’daki yatırımların GSYİH içindeki payı ise 37’ye ulaştı. 2020 yılında toplam değeri 23 milyar dolara ulaşan 206 büyük tesis ve üretim merkezleri inşa edilecek. Bunların büyük bölümü doğrudan dış yatırım şeklinde gerçekleşecek. Özbekistan’da 2019 yılında ekonomi 5,6 düzeyinde büyümüş, sanayi üretimi 6,6, ihracat 28 artmıştır. Altın ve döviz rezervleri 2,2 milyar dolar artış sağlamıştır. Firmaların vergi yükünü azaltmak için KDV oranı 20’den 15’e indirildi. Eğitimde de hızlı gelişmeler yaşandı. Okul öncesi eğitimde 2019’da 5722 okul açıldı. Bu çerçevede 2020’de özel okulların sayısı 141’e çıkacak. Ve dar gelirli aileler desteklenerek, konut sahibi olmalar sağlanacak.
Diğer yanda Özbekistan’da 2020 yılı Bilim, Aydınlanma ve Dijital Ekonomiyi Geliştirme Yılı olan ilan edildi. Eğitim, sağlık, bankacılık ve pek çok sektörde dijital teknolojilerin kullanılması amacıyla devlet kurumları arasında koordinasyon artırılacak. Yine buna göre yabancı yatırımcıları ülkeye çekmek için “Taşkent Uluslararası Yatırım Forumu” düzenlenecek. 
Mirziyoyev’in bir diğer önemsediği konu “Dürüstlük Aşısı” olarak ifade ettiği yolsuzlukla mücadele ve şeffaflaşmanın sağlanması…Halkın bir tür denetim görevi üstleneceği bu modelde Cumhurbaşkanı ve Parlamentoya karşı sorumlu ayrı bir birim kurulması hedefleniyor. Ayrıca Cumhurbaşkanlığına bağlı “Kamuoyu Odası” kurulacak. Bununla ilgili olarak ülkedeki  barış ve huzuru tesis temek amacıyla vatandaşlık konularına yönelik mevzuat yenilenecek. 1995 yılına kadar Özbekistan’a gelen ve sayıları 50 Bin dolayında olan şahıslara otomatik olarak vatandaşlık verilecek.
AKTİF DIŞ POLİTİKA
Dış politikada da çok yönlü ve aktif bir süreç öngörülüyor. Birleşmiş Milletler, AGİT, Türk Konseyi, İslam İşbirliği Teşkilatı, Şangay İşbirliği Örgütü, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) temel uluslararası kuruluşlar olarak belirlenirken, Rusya, Çin, ABD, Japonya, Türkiye, Güney Kore, birleşik Arap Emirlikleri ve Avrupa Ülkeleri ile ilişkilerin daha da geliştirilmesi gerektiğine vurgu yapılıyor. 2020 BDT dönem başkanlığında Özbekistan’ın önemli teklifler hazırlayacağını öngörebiliriz. Burada sadece Avrasya Ekonomik Birliği üyeliği tartışmaları ülke içerisinde farklı görüşleri ortaya çıkarabilir. Zira Rusya, Kazakistan, Belarus, Ermenistan ve Kırgızistan arasında kurulan bu örgütün Orta Asya ekonomilerine ne kazandıracağı yer yer olumsuz bir bakış açısıyla irdelenmektedir.
TÜRKİYE İLE BÜTÜNLEŞME SÜRECİ…
Özbekistan Türk dünyasında Türkiye’den sonra ikinci en kalabalık ülke. Özbekistan’ın Türk Konseyi’ne üye oluşuyla birlikte Türk dünyasının siyasi çatı kuruluşu her anlamda büyük güç kazanmış oldu. Bu başarı aynı zamanda Cumhurbaşkanı Mirziyoyev’in Türk dünyasıyla ilişkilere verdiği önemin bir neticesi. 25 Ekim 2017’de Cumhurbaşkanı Mirziyoyev’in Türkiye ziyaretinde iki ülkenin ilişkileri stratejik ortaklık düzeyine çıkarıldı. Nisan 2018’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Özbekistan ziyareti stratejik ilişkileri daha da güçlendirdi. Nisan ayında Taşkent’te düzenlenen İş Forumu’nda Mirziyoyev’in söylediği şu sözler dikkat çekiciydi: “Türk işadamlarına yapılan ihanet, devlete yapılan ihanet demektir. Bizim başka yolumuz, başka çaremiz yoktur. Onların sermayesini, mülkünü ve hukuklarını her yönden kanunen koruyacağız.” Geçtiğimiz ay Türkiye’ye yaptığı ziyarette oldukça sıcak mesajlar veren Mirziyoyev Türkiye ile her anlamda entegrasyona kapı aralıyor. 
Bu süreçte elbette belirli zorluklar yaşanabilir. Halkın yeni yönetime dönük yükselen beklentisi ve bunun ekonomik ve sosyal refah anlamında reform çitasını yükseltmesi. Gerek ekonominin dışa açılması gerekse yönetim sisteminin iyileştirilmesi hedefine uygun olarak hukuki ve yapısal değişikliklere belirli bir direnç meydana gelebilir. Bu durumda yasama organı başta olmak üzere siyaseti belirleyen temel kurumlarda tedrici bir zihniyet değişimi zorunlu hale gelecektir. Ancak Cumhurbaşkanı Mirziyoyev bu sürecin oldukça farkında gözüküyor. Açıkladığı kısa ve orta vadeli hedefleri gerçekleştirebilirse Özbekistan bölgesini aşan bir aktör olarak dünya sahnesindeki yerini alacaktır.


10.08.2020

Parlametre
Serbest Kürsü

Anket

Türkiye'nin Dış Politikasını Olumlu Seyirde Güçlendirecek Ana Unsur Nedir ?
Yankı Dostluk Platformu
  • Facebook'ta Yankı Dergisi
  • Twitter'da Yankı Dergisi
  • Youtube'ta Yankı Dergisi