Haberler > GÜNCEL >ULAŞTIRMA BAKANI CAHİT TURHAN'A İADE-İ ZİYARET

Geçtiğimiz aylarda Yankı Dostluk Platformumuzun konuğu olan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı M. Cahit Turhan'a Yankı Dergisi Yön.Kur.Bşk Yavuz Kaya ve Yazı İşleri Müdürü Fatih Kaya iade-i ziyarette bulundu. 

Yankı Dergisi'ne çok özel açıklamalarda bulunan Bakan Turhan, gemişten bugüne yapılan hizmetleri Yankı okuyucuları ile paylaştı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Türkiye’nin son 17 yılda yaptığı yatırımlarla çok büyük mesafe katettiğini söyledi. Turhan, mega projelerle dünyanın gıpta ile baktığı bir seviyeye gelindiğini, bu büyük başarının arkasında hizmet aşkı ve azmin yattığını belirtti.
Bakan Turhan, geçmişten bugüne yapılan hizmetleri ve önümüzdeki dönem yapılacak projeleri dergimize anlattı.

Ülkemizin birlik ve beraberliğini sağlamak tabi ki öncelikle biz devlet büyüklerinin birinci asli görevidir. Şöyle bir tarihe baktığımızda ülkemizin bu kadar birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğu bir zaman olmamıştır. Çünkü; dünya ülkelerinin, ülkemizin ve insanlarımızın üzerinden bir hesabı var. Dost görünenler arkamızdan hançerliyor,  bizi bölmek ve parçalamak istiyorlar. Bu topraklarda emelleri ve planları olan medeniyetlerin, toplulukların hedeflerine ulaşmak için dışarıdan içeriden komşularımızdan bizim üzerimize saldıkları taşeronlara asla fırsat vermeyeceğiz. Tabi etrafımızdaki coğrafyada sınırlarımızda son 10 yıldır yaşanan özellikle turuncu devrim hareketi, Arap Baharı hareketi, Kafkaslardaki planlanan hadiseler. Özellikle Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki sürtüşme ve İran üzerindeki oyunlar. En vahşisi de Suriye ve Irak’ta yaşanan hadiseler. Irak’ta iş yapan bir müteahhit ziyaretime gelmişti. Orada iş yapıyor. Amerikalılardan ortak iş almış. Bana şöyle diyor: “Ortaklarımız gece insan avına çıkıyor ve bundan zevk alıyor.” Bu beni iliklerime kadar dondurdu. Oradaki askerler,  görev almış kişiler Irakta geceleri Suriyeli vatandaşları avlıyorlar resmen. Tabi asıl hesaplar aslında Türkiye için. Bu ülkenin parçalanması ve diz çökmesi için bütün bu yapılanlar.
Birliğimizi 
korumamız lazım
 Güçlü olmamız lazım. Birlik ve beraberlik içinde olmalıyız. Ufak tefek düşünce ayrılıkları nedeniyle birbirimizden kopmamamız gerekiyor. Birbirimize sarılmamız, birbirimize dayanmamız ve enerjimizi aynı tarafa yoğunlaştırmalıyız. Ekonomik ve askeri yönden güçlü olmalıyız ki bu coğrafyada yaşamımıza devam edelim. Çünkü etrafımızda bizim takılıp tökezlememizi bekleyenler var. O fırsatı vermemeliyiz. Biz de hükümet olarak bunun için çabalıyoruz, çalışıyoruz. Bize karşı oynanan oyunlara tedbirler alıyoruz. Ulaştırma Bakanlığı olarak bizim de üstümüze düşen görevlerimiz var. Bu ülkenin ulaştırma ve haberleşme alt yapısını çağın imkanlarını da kullanarak toplumun refah seviyesini, yaşam kalitesini, standardını yükseltmek için imkanlarımızı ve zamanımızı en etkin ve verimli kullanarak hizmet etmeye gayret ediyoruz. Bu görev bize verildiğinde benim omzuma sanki dünyanın yükü yüklenmiş oldu. 
Biz VATANIMIZ VE 
ülkemiz için varız
Sayın Cumhurbaşkanımız beni yanına çağırıp görevimi vermek istediğinde şunu kendisine de söyledim. Biz vatanımız, ülkemiz için varız. Bize nerede görev verirseniz orada yer alırız. Gücümüz, sağlığımız el verdiği müddetçe bunu yerine getiririz. 
Ulaştırma Bakanlığı ülkemizdeki yatırımların önemli bir kısmını ki bu son 10 yılda yüzde 40’ın altına düşmedi yatırım bütçesinin zaman zaman 50’nin üzerine çıktı. Aslında ülkemizin ana ulaşım hatlarını karayollarında önemli ölçüde iyileştiriyoruz. Sadece bazı coğrafi zorlukların ve yapı maliyetlerinin yüksek olduğu özellikle Batı -Doğu  ve Kuzey- Güney akslarında yapacağımız işler var. Batı Karadeniz Sahil Yolu, Şırnak Hakkari arası ve enteresandır, herkes soracaktır halen yapılmadı mı diye ama Antalya-Muğla arası. Zamanı ve parayı etkin ve verimli kullanmak gerekiyor. 
Yaptığımız yatırımın hızlı şekilde geri dönmesi önemlidir. Kuzey- Güney akslarımızda da yüzde 90 mertebesinde 18 tane aksımız var bunları tamamlamak üzereyiz. Önemli mesafeler aldık.
Bu coğrafyada yol yapmak zor
Türkiye’nin coğrafyası, özellikle Kuzey bölgesi ve Güney bölgesi dağlık bölgedir. Bu coğrafyada karayolu inşaatı yapmak yüksek maliyetli. Parayı, zamanı yönetmek, bütçeyi iyi planlamak ve fizibilitesi yüksek olan yolları erken yapmak gerekir. Bu bir planlama, programlama, yapım ve projeleme mühendisinin, hazinenin üzerinde hassasiyetle çalışması gereken bir konudur. Biz tüm bu projeleri sadece kendi bakanlığımızla birlikte değil planlama, maliye yönetimiyle yaptığımız çalışmaların fizibilite raporlarını da hazırlayarak ne kadar maliyet olacağını ve ne kadar sürede dönüşü olacağını hesapladıktan sonra programı hazırladıktan sonra bunlara bütçe ayırma imkanı oluyor ve uygulamaya geçiyoruz. Önemli ölçüde karayolu sorunları çözüldü. Bazı bölgelerimizde ki bunlar özellikle gelişmiş ve büyük şehirlerimizin yakın çevresindeki bölgelerde yollarımız kapasitesinin üzerinde trafiğe bağlı ve artık bunları yüksek standartlı ve yüksek kapasiteli yollarla projelerle yapmamız lazım. Çünkü Karayollarında yolların standartlarına göre şerit başına saatlik kapasite 150 ile 600 trafik arasında değişebilir. Yani siz 1 saatte otoyol standardında bir yolda 600 trafik taşırken düşük standartlı bir il yolunda 1 saate en fazla 150 trafik taşıyabiliyorsunuz. Otoyollarımızda yüksek hız yapma şansınız var. Kesintisiz bir ulaşım imkanı veriyor.
Yollarımızı geliştirmeye devam ediyoruz
 Yüksek hacimli trafiğin olduğu yerlere de otoyolları yapıyoruz. İstanbul-Ankara, İstanbul-İzmir arası güneyde Ankara-İskenderun-Antep-Urfa’ya kadar geldik. Şimdi Ankara- Niğde arasını önümüzdeki yıl açmaya hazırlanıyoruz. Bu projeleri yap işlet devret modeli ile yapıyoruz. Eskiden yapabilecek şartlara uygun bir ülke değildik. Finans yapma konusunda yani proje kendi kendini yaptırabilme imkanına sahip değildi. Devlet adına kredi alıp veya milli bütçedeki yatırım bütçesi ile yapabiliyorduk. Ülkemiz şartlarında Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz bölgeleri haricinde de çalışma sürelerimiz yılda 8 ay bazen 9 aya da çıkıyor. Yani bazen arazi şartlarına bağlı olarak gecikmeler yaşanabiliyor. Projelerimizden bugüne kadar 20 bin km üzerinde çalışmalar yapıldı. Mevcut yollarımızın da yüzde 30’unun üst yapısını fiziki standardını yani sıcak karışım dediğimiz beton asfalt haline getirdik. Bir plan program dahilinde bunların hepsini beton asfalt haline getirmeliyiz. Çünkü diğer yollardaki saati kaplama dediğimiz üst yapıyı artan trafik şartları altında zaman zaman her yıl,  bazen 2 yılda bir en geç 5 yılda bir yenilememiz gerekiyor. Bu da pahalı bir malzeme, petrol gittikçe artıyor. Onda da çok fazla asfalt kullanıyoruz. Yani parayı bütçeyi dengeli bir şekilde önceliklerini de belirleyerek kullanmak gerekiyor.
537 MİLYAR TL’LİK YATIRIM
Ulaştırma ve haberleşme hizmetleri, ekonomik gelişmenin yanında köy-kent bütünleşmesini, kültür birliğini ve dengeli nüfus dağılımı gibi birçok sosyal faydayı sağlayan, tarım, turizm ve sanayinin altyapısını oluşturan stratejik bir sektör. Sağlıklı ve yeterli bir ulaştırma ve haberleşme sistemine sahip olmayan ülkelerin asla kalkınamayacakları gerçeğini de biliyoruz. Ve bundan hareketle hükümet olarak 16 yıldır ısrarla; “Ulaştırma ve Haberleşme Altyapısı” dedik. Bu nedenle de 16 yıl gibi bir sürede 537 milyar liralık yatırım gerçekleştirdik.  Bugün dünyada yaşanan ekonomik krizin yarattığı fırtınada hala ayakta durabilmemizin ve yaratılan krizlerin olumsuz etkilerini minimuma indirebilmemizin temelinde de yaptığımız bu altyapı yatırımları yatıyor.
MAZERET DEĞİL
İŞ ÜRETTİK
Çok değil daha 16 yıl öncesine kadar Avrupa ile ülkemiz ulaştırma sektörü karşılaştırmasını yaparken; ülkemizin; üçte ikisinin dağlarla kaplı olması dolayısıyla kesintisiz ulaşım ağını kurmanın zorluklarından bahsediliyor, coğrafi şartlarımız, yetersizliklere mazeret olarak gösteriliyordu. Altyapı eksikliğinin yanında, ulaşım ve haberleşme sektörlerinde düzensizliklerin ve denetim noksanlıklarının bulunduğu, modern bir işletmeciliğin sağlanamadığı hepimizin malumlarıdır. Evet, bundan 16 yıl öncesine kadar demiryollarımızın neredeyse 98’ i tek hattı. Deniz yolunda; gerek liman, gerekse deniz taşıtları açısından gelişmiş ülkeler seviyesinde olmadığımız gibi, tüm Avrupa’da kara listede yer almaktaydık. Bilişimde internet altyapısı bakımından Afrika seviyesinde idik. Mevcut durumu irdelemek ve nelerin yapılması gerektiğini ortaya çıkarmak üzere hükümet olarak 16 yıl önce göreve başladığımızda sektörü detaylı bir analize tabi tutmak için Ulaştırma Ana Plan Stratejisi hazırlanması ile işe başladık. Üniversitelerimizden, sektörün sorunları ile çözüm yollarını bilen, konusunda uzmanlar bir araya getirilerek bu çalışmada görev alması sağlandı.  Böylece sektördeki hedefler, öncelikler belirlendi, stratejik projeler ortaya kondu.
Bu çalışmada ortaya çıkan veriler ışığında, görevimiz süresince yatırım ödeneklerini projelerin gerçek ihtiyacını esas alarak hazırlama gayreti içinde olduk. O yılların yatırım programında iz bedelle yer alan projelere yeni yeni projeler de ilave ederek işe başladık. Ulaştırma, fiziki olarak çeşitli zorlukları olan, sürprizlere açık projelerin bulunduğu ve çok yüksek finansman ihtiyacı da olan bir sektördür.  İşte bu yüksek finansman ihtiyacına çözüm olarak da, Genel Bütçe yanında, Kamu Özel İşbirliği modellerini de devreye sokarak birçok projeyi tamamladık ve hizmete sunduk.
DEV KARAYOLU PROJELERİ
Keza 16 yılda karayollarında bölünmüş yol uzunluğumuzu 6 bin 100 kilometreden 26 bin 650 kilometrenin üzerine çıkardık. Sadece 6 il birbirine bölünmüş yolla bağlı iken, 76 ili birbirine bölünmüş yolla bağladık. Bölünmüş yollar sayesinde yıllık 17,7 Milyar TL yakıt-zaman tasarrufu,  emisyon salınımından da 3,3 milyon ton azalma sağladık. Bununla birlikte karayollarında sadece Bakanlık olarak 16 yılda tam tamına 62,2 milyon ağaç dikerek yollarımızı yeşillendirdik. Toplam yol ağımızın yüzde 38,5’ini bölünmüş yol haline getirdik. Bu bölünmüş yollar trafiğin yüzde 80’ine hitap etmektedir. Kaza yerinde ölümler yüzde 68 azaldı, 100 Milyon taşıt km’de ölüm 5.72 iken 2,16 oldu. Otoyol uzunluğu 1.714 km’den 2 bin 842 km’ye çıktı. 2023 yılına kadar hedef 5 bin 34 kilometreye ulaşmak. Yavuz Sultan Selim ve Osmangazi Köprüsü ile Avrasya Tüneli gibi küresel ölçekli dev karayolu projelerini başarıyla tamamlayarak tüm dünyanın hizmetine verdik.
HEDEFİMİZ
100’Üncü yılımızda da “Hızlı trenle ördük anayurdu dört baştan” 
DİYEBİLMEKTİR
İstiklal mücadelemizde önemli rolü olan demiryolu sektörüne özel bir önem ve öncelik verdik. Mevcut demiryollarımızı iyileştirirken, asrın projesi olan MARMARAY Yüksek hızlı tren hatları, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu gibi büyük demiryolu projelerini hizmete verdik. 2003’te 10 bin 959 km olan konvansiyonel demiryolu uzunluğunu 11 bin 527 kilometreye çıkardık ve toplam 1.213 kilometre YHT hattı ile birlikte 12 bin 740 km demiryolu ağına ulaştık. Sinyalli hat uzunluğunu iki katın üzerinde artırdık ve 2 bin 505 kilometreden 5 bin 746 kilometreye çıkardık.  2 bin 211 km hatta ise çalışmalarımız devam ediyor.  Elektrikli hat uzunluğunu 2 bin 082 kilometreden 5 bin 467 kilometreye çıkardık. 841 km’de çalışmalarımız sürüyor.   Hizmete açtığımız Ankara-İstanbul, Ankara-Eskişehir, Konya –İstanbul YHT hatlarında 46 milyonun üzerinde kişi taşıdık.  Yeni demiryolları yaparken mevcutları da unutmadık.  150 yıl sonra ilk kez yenilenen (Anadolu’daki ilk hat olan) İzmir-Aydın hattı da dahil olmak üzere tüm konvansiyonel ana hatlarımızın yenilemesini tamamladık. Yan demiryolun ağımızın yüzde 100’ünü yenilemiş olduk.  Şehiriçi demiryolu taşımacılığında standartları yükselten İZBAN ve Başkentray’dan sonra Gaziray’ı da Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile birlikte başlattık. Ülkemizi bölgesel lojistik güç haline getirecek lojistik merkezlerin yapımını başlattık. Dokuzuncu Lojistik Merkez Erzurum Palandöken’i hizmete verdik. Mersin ve Konya (Kayacık) lojistik merkezlerini de tamamladık. Kars lojistik merkezinin yapımı devam ediyor. 8’inin ise ihale, proje ve kamulaştırma çalışmalarını sürdürüyoruz. Türkiye’nin dört bir yanın Yüksek hızlı ve hızlı tren hatları ile birbirine bağlıyoruz. Çünkü hedefimiz belli; nasıl Cumhuriyetin 10’uncu yılında “Demir ağlarla ördük ana yurdu dört baştan” diye tek yürekten aynı marşı söylemişsek, hedefimiz; 100’üncü yılımızda da “Hızlı trenle ördük anayurdu dört baştan” marşını söyleyebilmektir.
Malumlarınız olduğu üzere Deniz taşımacılığı Dünya’nın en eski, en ekonomik ve en çevreci taşıma türüdür. Bu gerçekten hareketle; denizciliğimizi geliştirmeye işin mutfağından başladık. 2003’te sadece 37 tersanemiz vardı. Yaptığımız atılımlarla bu sayıyı 78’e çıkardık.  Denizcilikte 28,6 Milyon DWT’luk Türk sahipli filo kapasitesi ile Dünya’da 15. sıraya yükseldik. Türk sahipli gemi filomuzu da 569’dan 1.511’e yükselttik. Türk bayraklı filonun, başta AB ülkeleri olmak üzere birçok ülkenin taraf olduğu Paris Memorandumu uyarınca beyaz listeye geçmesini sağladık. Hatta 2018 yılında Türk bayraklı gemiler tüm yılların en iyi performansını gösterdi ve tutulma oranları Avrupa Birliği üyesi devletlerin bile altında yer aldı. 16 yılda inşa ettiğimiz 51 adet balıkçı barınağı ile sahip olduğumuz balıkçı barınağı sayısını 229 yükselttik. Yurtiçi taşımacılığımızın denizyoluna kaydırılması için kabotaj hattında çalışan gemilerimize 2004 yılında ÖTV’siz yakıt uygulamasına başladık. ÖTV’siz yakıt desteğinin de etkisiyle kabotaj hattında taşınan yük miktarı yaklaşık yüzde 55 arttı. Sadece 2018 yılında RO-RO hattıyla 583 bin aracı taşıdık. Yine geçen yıl 10,8 milyon TEU Konteyner, 460 milyon ton yük elleçledik.  Limanlarımızı yeşil liman haline getirmeye başladık.  2018 yılında 5 liman tesisimizi daha yeşil liman tesisi haline getirerek, yeşil liman tesis sayımızı 16’ya çıkardık. Türk bayrağına geçiş uygulaması ile 6.183 teknenin Türk Bayrağına geçişini sağladık. Liman Tek Pencere Sistemi’ni 1 Temmuz 2018 tarihinde hizmete aldık ve denizlerimizde bürokrasiyi neredeyse sıfıra indirdik. 3 denize 3 büyük liman projesini başlattık. Filyos Limanı’nda yüzde 70’i geçtik. Tamamlandığında Avrupa’nın en büyük on limanından biri olacak Kuzey Ege (Çandarlı) Limanı’nın altyapısını tamamladık. 2019 yılında Kuzey Ege/Çandarlı limanı üst yapısı, Yap İşlet Devret (YİD) modeli ile yapılacak. Kanal İstanbul Etüt Proje İşlerini tamamladık. 2023 yılı hedeflerimiz doğrultusunda 1 Milyon Amatör Denizci Projesi’ni başlattık. Proje öncesinde 210 bin olan Amatör Denizci sayımız birkaç ayda 400 bini geçti.
DÜNYADA ÖRNEK GÖSTERİLEN BİR ÜLKE OLDUK
Hava yolunu halkın yolu yaptık. Dünyada örnek gösterilen Türk Modeli diye anılan havalimanlarımızdaki gelişmeler, havayolu taşımacılığımızda uzmanların tahminlerini altüst eden artış, kararlı ve planlı çalışmalarımızın sonucudur. Havayollarında yurtiçinde gerçekleşen gelişmeleri sizler çok iyi biliyorsunuz. Yurtdışında ise 2003 yılında 60 noktaya uçuyor iken, bugün 124 ülkede 318 noktaya uçuyoruz. Faal havalimanı sayısını 26’dan 56’ya çıkardık. 2003 yılı sonunda 34,5 milyon olan yıllık yolcu trafiğimiz, 210 milyonu buldu. Uçak sayımız 515’e, koltuk kapasitesi 97,4 bine, kargo kapasitesi ise 2,2 bin tona ulaştı. Sivil Havacılık Sektörünün cirosu 2018 yılında 110 Milyar TL’yi, istihdam edilen personel sayısı 205 bini aştı. Başlattığımız yerli ve milli üretim projelerimiz kapsamında havacılıkta sertifikasyon işlemleri de artık milli olarak yapılmaya başlandı.  Yerli uçağımız HÜRKUŞ da sertifikalandırıldı.  Özgün Helikopter sertifikasyon çalışmalarına da devam ediyoruz. İnsansız hava araçları kayıt altına alındı ve İHA Pilot lisansı 34 bin, İHA sayısı 26 bini buldu.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, İstanbul Havalimanı, Avrasya Tüneli, Marmaray, Bakü-Tiflis –Kars Demiryolu, YHT Hatları, gibi küresel ölçekli dev projeleri tamamlayarak hizmete verdik. Gebze Orhangazi-İzmir Otoyolu, 1915 Çanakkale Köprüsü gibi dev projelerimiz ise başarıyla devam ediyor.  Üç Katlı Büyük İstanbul Tüneli, Kanal İstanbul gibi projelerimizin de ihale çalışmaları devam ediyor.
Haberleşme sektöründe de yine dünyada en hızlı gelişen ülkelerin başında yer aldık. 2003’te 28 Milyon olan GSM abone sayısı bugün 80 milyonu aştı. İnternet erişimine ivme kazandırdık. Genişbant erişim yoktu, şimdi 74 Milyon civarında abone var.  Fiber altyapı uzunluğunu 87 bin kilometreden 360 bin km’ye çıkardık. Makineler arası haberleşme (M2M)  abone sayısı 5 milyona ulaştı Okullarımızın tamamına genişbant internet götürdük. Yükseköğrenim yurtlarına da ücretsiz internet sağladık. İnsanların yaşadığı her noktaya telefon ve internet hizmetini götürüyoruz. Evrensel Hizmet kapsamında kırsal kesimdeki 2.300 yerleşim yerine 4.5G kapsaması sağlayarak kırsalda yaşayan vatandaşlarımıza mobil genişbant internet hizmeti ulaştırdık. Bugüne kadar, 1.623 yerleşim yeri ve 431 askeri karakola kablosuz teknoloji ile sabit telefon ve genişbant internet hizmeti götürdük. Bilgi ve iletişim sektöründe Ar-Ge desteğini başlattık. Uydu haberleşme faaliyetlerimizde Kasım 2017’de üretimine başladığımız Türksat 5A ve 5B Uydularının proje çalışmaları, Türksat 5A’nın 2020, Türksat 5B’nin 2021 yılında fırlatılması takvimine uygun olarak ilerliyor. Türksat 5A ve 5B ile yeni Ku-Bant frekansını kullanan ilk 5 ülke arasına gireceğiz. Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezinde (USET) üretimine başlanan ilk yerli haberleşme uydusu Türksat 6A’da Kritik Tasarım Gözden Geçirme Fazı toplantılarını gerçekleştirdik. Yakında ülkemizin, haberleşme uydusu üretebilen 10 ülke arasında yer almasını sağlayacağız. 5G çalışmalarını başlattık.  5G Vadisi Açık Test Sahası Projesi kapsamında, yerli ve milli imkanlarla geliştirilecek 5G ve Ötesi teknolojilerin, uygulamaların denemelerinin yapılabileceği test şebeke altyapılarını da 2018 yılı içerisinde kurduk. Yerli ve milli üretim çalışmaları kapsamında BTK’nın desteği ile “Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Projesi”ni başlattık.
Biz ülkemizin coğrafi zorluklarına ve iklimsel şartların olumsuzluğuna sığınmadık. Demiryolu yaptık, bölünmüş yol yaptık,  havalimanı yaptık, liman yaptık, tünel yaptık, viyadük yaptık, fiber kablo döşedik, uydu fırlattık. Türk Milletine ve çalışanımıza güvendik, işe koyulduk. Ülke insanımızı layık olduğu yaşam seviyesine çıkarmaya ve modern bir ulaştırma ve haberleşme altyapısı sunmaya devam ediyoruz. Tüm olumlu gelişmelere rağmen her işi bitirdik diyemeyiz. Demiryolunda, karayolunda, havayolunda, denizcilikte ve haberleşme sektörlerinde, uzay ve havacılık alanında daha çok yapacak işimiz olduğunu biliyoruz. Ülkemizin rekabet gücünün artırılmasına ve halkımızın hak ettiği refahı yaşamasına imkan verecek projelere öncelik vererek yolumuza devam ediyoruz.
 

17.09.2019

Yorumlar

Bu Habere Ait Yorum Bulunmamaktadır.
İsminiz
E-Mail
Cevabınız


Parlametre
Serbest Kürsü

Anket

Türkiye'nin Dış Politikasını Olumlu Seyirde Güçlendirecek Ana Unsur Nedir ?
Yankı Dostluk Platformu
  • Facebook'ta Yankı Dergisi
  • Twitter'da Yankı Dergisi
  • Youtube'ta Yankı Dergisi