Haberler > GÜNCEL >HAMZAÇEBİ: SAYIŞTAY YOLSUZLUKLARA KARŞI KÖR

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Sayıştay'ın halkın gözü olacağı yerde, yolsuzluk yapanların karşısında kör olduğunu ileri sürdü.

Hamzaçebi, Meclis'te düzenlediği basın toplatısında, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bütçe görüşmelerinin başladığını hatırlatarak, 2014 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı'n bakıldığında ülkeye, ekonomiye çok olumlu katkılarda bulunacak  bütçe olmadığını savundu. Orta Vadeli Program'ın 2014 yılı için büyüme oranını yüzde 4 olarak öngördüğünü hatırlatan Hamzaçebi, daha önce yüzde 5 olarak öngörülen büyümenin yüzde 4' e düşürülmesi 2014 yılının toplum için çok hayırlı bir yıl olmayacağını gösterdiğini ifade etti. 

Daha önce yüzde 8,9 olarak öngörülen işsizliğin, yüzde 9,5'e çıkarılmasının "işsizlikte bir artışın hedeflendiği gösterdiğini" dile getiren Hamzaçebi, şöyle devam etti:

"Toplam iç tasarruflar, tarihin en düşük seviyesine düşmüştür. Orta Vadeli Program ve onun ilk uygulama yılı olan 2014 yılı bütçesinin toplam iç tasarrufları artırmaya yönelik herhangi bir önlemi bulunmamaktadır. 10 yıllık AKP iktidarı dönemini  aldığımızda ortalama yıllık büyümenin yüzde  4,9 oluğunu görüyoruz. Oysa aynı gdönemde gelişmekte olan ülkeler, ortalama yılda yüzde 6,4 büyümüştür. Yani gelişmekte olan ülkelerin performansının gerisinde kalan bir Türkiye ekonomisi ve AKP ekonomik performansı söz konusudur. Bütçe, bu açıdan toplum için çok önemli mesajlar içeren bütçe değildir. Sadece bütçe açığı rakamına baksak bile ekonomide dengelerin, kamu mali yönetim dengelerinin ne kadar bozulduğunu gösetern rakam ortaya çıkmaktadır. Bütçe açığı, 2014 yılında 2013 yılına göre yüzde 70 oranında artamaktadır. Bu, bize bütçenin alarm verdiğini göstermektedir." 

Sayıştay raporlarına işaret eden Hamzaçebi, geçen yıl 2013 yılı bütçesi ve 2011 kesinhesap kanunu tasarıları görüşülürken Sayıştay tarafından Meclis'e gönderilerek görüşülmesi gereken 132 kamu kurumuna ait denetim raporunun gönderilmediğini ifade etti.  2011 yılı kesinhesapları görüşmelerinin Sayıştay raporları olmaksızın gerçekleştiğini belirten Hamzaçebi,  bunun demokrasi açısından kabul edilebilecek bir durum olmadığını savundu. Hükümet ve Sayıştay'ın, kanun değişikliğini gerekçe gösterdiğini hatırlatan Hamzaçebi,  "Gerçekte bu gerekçenin yasalar karşısında hiçbir geçerliliği yoktur. Çünkü denetim raporları, yasa değişikliğinden önceki dönemde düzenlendiğine göre, yasa değişikliğinin o raporları ilgilendirmemesi gerekirdi. Sayıştay ve Hükümet'in gerekçe gösterdiği yasal düzenelmeyi Anayasa Mahkemesi'ne götürdük ve yasanın bazı maddeleri iptal edildi. AKP'nin de o yasalara dayanacak herhangi bir gerekçesi kalmamıştır. Fakat Nisan 2013'te AKP grubuna mensup 132 milletvekili kanun teklifi vererek Sayıştay raporlarının içini boşaltarak raporların denetim bulgularını içermeyen raporlar olarak Meclis'e gönderilmesini öngörülüyordu. Teklife CHP ve toplum tepki gösterdi. Teklif yasalaşmadı, hala TBMM'de bekliyor" dedi.

Hamçzaçebi, 2014 yılı bütçe görüşmeleri başlarken, 2012 yılına ait kesinhesap görüşmeleri sırasında milletvekillerinin elinde olması greken Sayıştay raporlarının çok farklı bir formata geldiğini ifade ederek, "Daha önce yasa değişikliğini gerçekleştiremeyen Hükümet,  farklı yönteme başvurarak fiili durum yaratarak Sayıştay'a baskı uygulayarak raporların içini boşalttı. TBMM'ye Sayıştay tarafından gönderilen raporlar, Sayıştay Kanunu ile Kamu Mali Yönetim ve Kontrol  Yasasa'ın önördüğü içeriğe sahip değildir. Sayıştay denetçilerinin tespit ettiği bulgular, mevzuata aykırı tespitler, yolsuzluk tespitleri, Hükümet baskılarıyla raporlardan çıkarılmış ve içi boşaltılmak suretiyle düzenlenmiştir. Meclis'e gönderilen raporlar bunlardır" dedi. 

Adalet Bakanlığı Sayıştay raporunu gösteren Hamzaçebi, raporda "ilgili kamu idaresi Sayıştay'ın istediği hesap ve bilgileri istenen formatta vermediği için denetim yapılmadığı"nın  ifade edilidiğini kaydetti. "Sayıştay, TBMM'ye yanlış bilgi veriyor. Sayıştay üst önetimi bu tutumuyla kanunlar karşısında suç işliyor" diyen Hamzaçebi, şunları söyledi:

"Bu rapordaki açıklama yanlıştır. Daha evvel kamu kurumlarındaki denetim sonucunda düzenlenecek olan raporların hangi içeriğe sahip olacağı konusunda Sayıştay bir yönetmelik yayınlamıştır. Örnek denetim raporu formatına göre raporun ekleri olması grekeyor. Eklerden biri denetim bulgu ve önerileri yer almalı. Sayıştay, Hükümet ile işbirliği yaparak raporların içeriğini boşaltmak suretiyle kanunlara aykırı davranmıştır, anayasal konumuzu zedelemiştir, suç işlemiştir. Bunu kabul etmek mümkün değildir.

Sayıştay, İstanbul Büyükşehir Belediyesi bütçesini denetlemek için üç denetçi görevlendirmiştir. İBBB'nin 2012 yılı bütçe büyüklüğü, bağlı kuruluşlar ve şirketleri hariç tutarsak 7 milyar TL'dir. Önemli bir rakam... Bunun karşışında Adalet Bakanlığı'nın Ceza İnfaz Kurumu'nun bütçesi ise İBB bütçesinin onda biri büyüklüğündedir. 772 milyon TL...İBB hesapları için üç denetçi görevlendirilen Sayıştay,  onda biri büyüklüğe sahip Ceza İnfaz Kurumu hesapları için yedi denetçi görevlendirmiştir. Bu tutum Sayıştay'ın ne kadar politize olduğunu göstermektedir. Anayasa, Sayıştay'a devletin harcamalarını millet adına denetleme görevi vermiştir. Ancak Sayıştay üst yönetimi, bu görevi  AKP adına hesapları denetlememek olarak algılamıştır ve öyle uygulamaya koymuştur. Sayıştay halkın gözü olacağı yerde, yolsuzluk yapanların karşısında kör olmuştur. Sayıştay üst yönetimi, denetçilerin emeğini hiçe saymıştır. Denetçiler, bu  denetimi, tespitleri yapmıştır ancak onların düzenledeği raporların TBMM'ye gönerilecek raporların içinde yer alması, Sayıştay yönetemi tarafından engellenmiştir.  Problem buradadır. Sayıştay üst yönetimi suç işlemiştir. Bur soru önergesiyle CHP olarak Meclis'e sunulmayan bu raporları Sayıştay'dan istedik, bekliyoruz . Eğer bunlar yerine gelmezse, Sayıştay yönetimi hakkında suç duyurusunda bulunmak durumunda kalacağız. Parlamento adına denetim görevi yapmak zorunda olan Sayıştay'ın bu görevini yapmaması bir anayasal suçtur. Sayıştay yönetimini ben anayasa uymaya, görevini yapmaya davet ediyorum. Sayıştay 151 yıllık kurumdur; 1862 yılında bir Padişah fermanıyla kurulmuştu. Padişah bu fermanıyla kendi harcamalarını ve devletin harcamalarını denetim altına almak istemiştir. Bir yanda Padişahlık, imparatorluk harcamalarını Sayıştay denetimine almak isteyen bir Osmanlı yönetim anlayışı,öte taraftan yeni Osmanlıcı rolüne soyunup, kendi ve hükümetin harcamalarını Sayıştay denetimi kapsamına çıkarmak isteyen tek adam yönetimi...Takdiri milletimize bırakıyorum."

Gazetecilerin bazı CHP'li milletvekillerinin HDP'ye geçeceğine ilişkin iddiaları hatırlatması üzerine de Hamzaçebi, "Herhalde bir fantazi. İmkan dahilinde olacak bir şey değil. Böyle bir iddiayı ciddiye almıyorum" dedi.



24.10.2013

Yorumlar

Bu Habere Ait Yorum Bulunmamaktadır.
İsminiz
E-Mail
Cevabınız


Parlametre
Serbest Kürsü

Anket

Türkiye'nin Dış Politikasını Olumlu Seyirde Güçlendirecek Ana Unsur Nedir ?
Yankı Dostluk Platformu
  • Facebook'ta Yankı Dergisi
  • Twitter'da Yankı Dergisi
  • Youtube'ta Yankı Dergisi