Haberler > SİYASET >BM İSRAİL'E DESTEK VERİYOR

 

''Türkiye her alanda örnek''

Başbakan Erdoğan, ''Biz artık Avrupa kentlerine bakıp, orada hızlı trenleri görüp oralara hayranlık duyacak değil, kendisine hayranlık duyulan bir milletiz'' diye konuştu.

Türkiye'nin hayal eden, hayallerini gerçeğe dönüştüren bir ülke olduğunu ifade eden Erdoğan, sadece karayollarında, hızlı trende değil, savunma sanayinde, eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, enerjide, çevrede, konutta; hemen hemen her alanda artık örnek bir Türkiye'nin olduğunu vurguladı.

Erdoğan, şunları kaydetti:

''Hiç kuşkunuz olmasın. Artık kendi helikopterlerimizi üretiyor muyuz? Üretiyoruz. Kendi yerli tankımızı üretmeye başlıyor muyuz? Kendi milli silahımızı, kendi milli gemimizi üretiyor muyuz? İnsansız Hava Araçlarımızı da üretiyor muyuz? Onlar da yeterli değil. Daha ileri gideceğiz. İnşallah füzelerimizi de çok daha uzun menzilli olarak üretir hale getireceğiz. Kendi kendimize yeter hale geleceğiz. Caydırıcı bir ülke olacağız. Ulaştığımız her hedef, bizim için yeni bir başlangıçtır. Tamamladığımız her yatırım, her proje bizim için bir yenisinin başlangıcıdır. Gelişmiş ülkelerde ne varsa aynısı, hatta daha da fazlası bizde olacak. Türkiye inşallah bölgesinin ve dünyanın parlayan yıldızı olmaya devam edecek. Şu anda G20'nin içerisinde var mıyız? Varız. Hedef inşallah 2023'te ilk 10'a girmek.''

''Milli irade AK Parti ile güçlendi''

10 Ağustos'ta cumhurbaşkanı seçimlerinin olduğunu anımsatan Erdoğan, ''Milletimiz için, ülkemiz için bir gurur vesilesi. Türkiye, duble yollar inşa ederken, hızlı tren hatları inşa ederken, okullar, üniversiteler, hastaneler, barajlar inşa ederken, demokrasi ve özgürlük alanındaki ilkleri gerçekleştiriyor. Araçlar için nasıl otoyollar inşa ediyorsak, demokrasi otobanını da dünyanın en ileri standartlarına kavuşturmanın mücadelesini veriyoruz'' diye konuştu.

Bu amaçla yaptıkları Anayasa değişikliğiyle cumhurbaşkanını halkın seçmesini sağladıklarını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu.

''Bu CHP halkın cumhurbaşkanını seçmesine karşı çıktı. Bu MHP halkın cumhurbaşkanını seçmesine karşı çıktı. Bu HDP halkın cumhurbaşkanını seçmesine karşı çıktı. Şimdi hangi yüzle sizin karşınıza gelecekler? Bunların halka itimadı yok. Bunlar Gazi Mustafa Kemal'in lafını yaparlar, 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.' E niye millete inanmıyorsun? Niye o zaman milletin iradesine saygı duymuyorsun? Milli irade AK Parti ile güçlendi. AK Parti ile güçlenmeye devam edecek. 10 Ağustos'ta milletimiz sandığın başına inşallah gidecek. Cumhurun başını yani halkın başını bizzat kendisi seçecek.''

''Hızlı tren diye bir hayalleri var mı?''

Başbakan Erdoğan, 10 Ağustos'ta iki tercih yapılacağını ifade ederek, şunları kaydetti:

''Şimdi soruyorum, ya eski Türkiye ya yeni Türkiye? Ne diyorsunuz? Muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak yeni Türkiye ile olur. Eski Türkiye ile battık, bittik. Ama şimdi yeni Türkiye ile tırmanan bir ülke var. Sizler de istiyorsunuz. Eski Türkiye şu anda koalisyon halinde karşımızda, bunlar saf tuttu. Soruyorum, mevcut cumhurbaşkanı adaylarının, onları destekleyen partilerin hızlı tren diye bir hayalleri var mı? Olabilir mi? Bizim karşımızda saf tutanların, demokratik, öncü Türkiye diye bir dertleri var mı? Olabilir mi? Bunların milli geliri üçe katlamak gibi bir derdi var mı?''

Milli geliri 230 milyar dolardan, MHP, CHP'nin yavrusu DSP ve ANAP'tan aldıklarını ifade eden Erdoğan, şu anda milli gelirin 820 milyar doları aştığını söyledi. Erdoğan, ''230 milyar dolar nere, 820 milyar dolar nere. Devletin borcu, milli gelire oranla hesaplanır. 100 liranın 73 lirası borçtu. Şimdi 100 liranın 35 lirası borç. IMF'ye borçlandılar. Bize 23.5 milyar dolar borçla devrettiler. Geçen 14 Mayıs'ta borçları ödedik, ödedik, sıfırladık'' diye konuştu.

Artık IMF'ye Türkiye'nin borcu olmadığını belirten Erdoğan, şimdi IMF'nin Türkiye'den borç istediğini söyledi. Erdoğan, ''Dedik ki, size 5 milyar dolar borç verebiliriz. Milli bankamız Merkez Bankasının döviz rezervi neydi biliyor musunuz, 2002 sonunda? 27 buçuk milyar dolar. Şimdi 134 milyar dolar. Güçlüyüz, inanıyoruz. Onun için de başaracağız'' dedi.

Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan bazı başlıklar şöyle:

"İsrail'in Gazze'ye başlattığı barbarca katliam tüm hızıyla devam ediyor. Birleşmiş Milletler katliama karşı sessiz, hatta İsrail'in şımarıklığına destek veriyor"

"İçeride dışarda sözlerimizi çarpıtarak bizi antisemitist gibi göstermeye çalışarak ahlaksızca bir kampanya yürütüyorlar. Dünyada antisemitizmin bir insanlık suçu olduğunu ifade eden belki de ilk başbakanım ve bunu söyledikten sonra İslamafobya konusunda onların da İslamafobya'nın bir insanlık suçu olarak ilan etmelerini istedim. Varşova'da yapılan bir uluslararası toplantıda son anda bunu kayda geçirdik ama Avrupa dürüst davranmadı, samimi davranmadı. Aynı şekilde İslamafobya'yı bir insanlık suçu olarak ifade edemediler, biz etmeye devam ediyoruz, isteseler de istemeseler de etmeye devam edeceğiz, nerede olursa olsun bunu seslendirmeye devam edeceğiz"

"Bunların derdi Türkmenler değil. Dünyanın neresinde Müslüman, Türk, mazlum, mağdur hangi dinden olursa olsun varsa biz oradayız. Bunların dertleri İsrail'e dalkavuk olmak. Eğer dertleri Türkmenler olsa bu kadar sorumsuz, pervasız, ahlaksız davranmazlardı"

"Şu an insani yardımı ulaştırmada zorlanıyoruz"

Bir önemli hususu daha vurgulamak istediğinin altını çizen Erdoğan, şunları söyledi:

"İsrail'in Gazze'de başlattığı barbarca katliam tüm hızıyla devam ediyor. Birleşmiş Milletler, katliama karşı sessiz hatta İsrail'in şımarıklığına destek veriyor. Dünyadaki birçok devlet, bu zulüm karşısında susuyor. Şehit olan 150'ye yakın yavrunun o bedenlerini gördünüz değil mi? O annelerin feryadını, şehit olan annelerin halini görüyorsunuz değil mi? Şu anda 750- 800'e varan şehit Gazze'de. Biz, şu anda insani yardımı ulaştırmada bile zorlanıyoruz. İlaç göndereceğiz, gıda göndereceğiz onu bile engellemenin gayreti içerisindeler. Er veya geç ulaşacağız. Hastaları oradan Türkiye'ye getirmek istiyoruz, bunu engelliyorlar, yaralıları getirmek istiyoruz engelliyorlar. Bizim de yaptığımız bu konuşmalar bu beyefendileri rahatsız ediyor. İçeride, dışarıda birileri bundan rahatsız oluyor.

Dışarıda sözlerimizi çarpıtarak, bizi antisemitist gibi göstermeye çalışarak ahlaksızca bir kampanya yürütüyorlar. Dünyada antisemitizmin bir insanlık suçu olduğunu ifade eden belki de ilk başbakanım ve bunu söyledikten sonra İslamofobi konusunda onların da İslamofobi'nin bir insanlık suçu olarak ilan etmelerini istedim. Varşova'da yapılan bir uluslararası toplantıda son anda bunu kayda geçirdik ama Avrupa dürüst davranmadı, samimi davranmadı. Aynı şekilde İslamofobi'yi bir insanlık suçu olarak ifade edemediler, biz etmeye devam ediyoruz, isteseler de istemeseler de etmeye devam edeceğiz, nerede olursa olsun bunu seslendirmeye devam edeceğiz. İçeride de bunların yandaşları var. CHP, MHP, HDP, Pensilvanya, malum medya İsrail'in işini kolaylaştırmak için her türlü çirkinliği yapıyorlar. Ahlaksızca iftiralardan, yalanlardan hiçbir zaman geri durmuyorlar. Gündemi Gazze'den alıp başka yönlere şimdi başka yerlere çekmek istiyorlar. Bizi güya oyalayıp Gazze için susmamızı istiyorlar. Maalesef bunun için de Türkmen kardeşlerimizi istismar ediyorlar. Ey CHP-MHP sizin Türkmen kardeşlerimizle ne işiniz var? Türkmen kardeşlerimize her türlü maddi, manevi yardımı yapan biziz."    

"Ben emredersem ne olacak?"

Başbakan Erdoğan, Adana'da MİT'in tırlarını durdurmak suretiyle arayanların Pensilvanya'nın temsilcileri olduğuna dikkati çekti. 

"MİT'in tırlarını arayamazsın" diyen Erdoğan, "Yasal olarak bu mümkün değil ama onlar müşterek bir operasyonla bunu yapacak kadar ihanet içerisine girdiler. Geçen gün Cumhuriyet gazetesi diyor ki, 'Başbakan'ın emri ile durduruldu'. Gerçi burada benim emrim yoktu ama ben emredersem ne olacak? MİT'in tırını sen durduramazsın, arayamazsın, buna yetkin yok. Bunlar Türkmenler'e insani yardım götürüyorlardı. Önünü kesenler belli, ne MHP konuştu, ne CHP konuştu, ne diğerleri konuştu. Aynı şekilde Irak'taki Türkmen kardeşlerimiz devamlı desteklerini yapıyoruz. Bu konuda onlar bütün gerçekleri biliyor, onlar bunu yaşıyorlar, her alanda yapıyoruz ve bu yardımları yapmaya devam edeceğiz. Eğer bunlar Türkmenler'i dert edinseydiler, sorumsuzca açıklamalar yapıp, Türkmenler'in şartlarını daha zorlaştırmazlardı. Üç oy için şu anda Türkmen kardeşlerimizin Uygur Türkü kardeşlerimizin güvenliğini tehlikeye atıyorlar. Bizim Türkmen kardeşlerimiz için ne yaptığımızı gerçekten öğrenmek istiyorlarsa gitsinler Irak'ın, Suriye'nin Türkmenler'ine sorsunlar, soramazlar" değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Erdoğan, Kırım'daki Tatarlar'ın yanında kendilerinin olduğunu, Kırım'daki camileri, okulları yaptıklarını, tarihi eserleri yenilediklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Ama bunlar, utanmadan sıkılmadan bizim oralara ulaşmadığımızı söylüyorlar. 12 yıl önce bunlar Kırım'a ulaştılar mı? Bunların derdi Türkmenler değil. Dünyanın neresinde Müslüman, Türk, mazlum, mağdur hangi dinden olursa olsun varsa biz oradayız. Bunların dertleri İsrail'e dalkavuk olmak. Eğer dertleri Türkmenler olsa bu kadar sorumsuz, pervasız, ahlaksız davranmazlardı. Adayları 'Gazze'yi bırak, Rabia'yı bırak Türkmenler'e bak' diyor. Bir ay içerisinde nasıl da Kılıçdaroğlu'nun dümen suyuna girmiş, ne kadar çabuk girmiş; ben bu kadar kabiliyetli olduğunu zannetmiyordum. Bir ay içinde babasını, bu ülkeden kovan CHP, şimdi onun safına girdi, açıklama yapıyor Kılıçdaroğlu, 'Bu toprakların evladı' diyor. Hangi bu toprakların? Kahire'de doğmuş, 30 yaşında Türkiye'ye gelmiş. Kimi aldatıyorsunuz? Bu toprakların evladı biziz, burada doğduk, burada büyüdük, burada çalışıyoruz."

"Bizim için Gazze milli meseledir"

Erdoğan, cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun, "CHP Genel Müdürü gibi takiyeci, yalancı, müfteri bir yapıyla Arap kardeşlerimize maalesef bir ırkçı görüntü vermeye başladığını" belirterek, "Şimdi gidin bu monşere sorun, Türkmen nedir, nerelerde yaşar, sorunları nedir diye sorun, inanın bilmez. Çünkü öyle bir derdi yok. Onların sofralarında oturup, onlarla beraber kalkmamış, yememiş, içmemiş" diye konuştu. 

"Bizim için Gazze milli meseledir, insanı meseledir ve sonuna kadar yanlarında olacağız, her türlü desteği vereceğiz" diyen Başbakan Erdoğan, bu sabah Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu görüşmelerde bulunması için yurt dışına gönderdiğini, daha önce de özel temsilcisini gönderdiğini söyledi.

Erdoğan, "Sürekli şu anda bu ateşkesi nasıl sağlayacağız, nasıl ideal bir noktaya getireceğiz, onun mücadelesi içerisindeyiz. Biz, ırkçılık yapmayacağız, hiçbir zaman yapmadık. Hem Gazze hem Rabia hem de Suriye, Irak demeye devam edeceğiz. Libya demeye devam edeceğiz, Patani demeye devam edeceğiz, Myanmar demeye devam edeceğiz. Nerede bir zulüm varsa mazlumların yanında yer almaya devam edeceğiz. Allah'ın izniyle bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da dünyanın tüm mazlumlarına, özellikle de soydaşlarımıza, akrabalarımıza ulaşmaya, onlara el uzatmaya devam edeceğiz" 



26.07.2014

Yorumlar

Bu Habere Ait Yorum Bulunmamaktadır.
İsminiz
E-Mail
Cevabınız


Parlametre
Serbest Kürsü

Anket

Türkiye'nin Dış Politikasını Olumlu Seyirde Güçlendirecek Ana Unsur Nedir ?
Yankı Dostluk Platformu
  • Facebook'ta Yankı Dergisi
  • Twitter'da Yankı Dergisi
  • Youtube'ta Yankı Dergisi